Episode Transcript
[00:00:00] Hristiyanlık Podcast'ine hoş geldiniz. Bugünkü serimizin başlığı Kurban ve Kurban Sunmak.
[00:00:05] Videolarımıza Tiranus YouTube kanalı üzerinden ulaşabilirsiniz. Kanalımıza abone olmayı unutmayın.
[00:00:11] Hazırsanız başlayalım.
[00:00:18] Kurbanlar günahın ciddiyetini gösterse de Tanrı'nın asıl amacı insanlarla Aden bahçesinde olduğu gibi yakından ve derin bir bağ kurmaktı. Yaşam kaynağı olan Tanrı kendimizi ondan uzaklaştırsak bile kendini bizlere hatırlatacak ve hiç beklenmedik bir adım atacaktı. Kurban, tarih boyunca çeşitli kültürlerde tanrılara ve doğa güçlerine bağlılığı ve onlardan beklentilerini ifade etmenin bir yolu olmuştur. Eski Mısır, Yunan ve Roma mitolojisi, Hindistan, Aztekler ve Vikingler gibi farklı kültürlerde tanrılara sunulan kurbanlar genellikle hayvan veya bazen insan kurbanları içeriyordu. Kutsal kitapta ise kurban kavramı Adem ve Havva'dan başlayarak İbrahim'e, Nuh'a ve Musa'ya kadar uzanır.
[00:01:02] Adem ve Havva'nın utaşlarını örtmek ve onları korumak için ilk kurbanı Tanrı sağlamıştı. Musa döneminde kurbanlar İsrail oğullarını Mısır'daki kölelikten kurtuluşunu simgeleyen Fısıh bayramıyla daha da önem kazandı. Tanrı Musa'ya çeşitli kurban türlerini ve bunların nasıl sunulacağını öğretti. Bu kurbanlar Tanrı ile doğru bir ilişki kurmayı, günahlardan arınmayı ve itaat etmeyi simgeliyordu. Ancak Tanrı hoşeye altı altı da ben kurbandan değil, bağlılıktan hoşlanırım diyerek kurbanlardan çok bağlılık ve tanınmayı istediğini belirtti. İlk videomuzda İbrahim'in denenmesinde İshak babası İbrahim ile dağa çıkarken babasına ateşle odun burada ama yakmalık sunu kuzusu nerede diye sordu. İshak neden bir kuzu olacağını varsaydı? Babası neden hayır kuzu olmayacak demedi. İbrahim oğlum yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak dedi. Fakat daha da bir kuzu değil koç sağlanmıştı. Bu bir hata mıydı? İbrahim mi yanlış cevap verdi? Bu hata değil tersine bir peygamberlikti. Henüz olmamıştı ve Tanrı geçici bir kurban sağlamıştı. Fakat asıl ihtiyacımız olan kusursuz kurban henüz gelmemişti. Kutsal kitabı okuyan veya duyan herkes bu beklenti içindeydi. Kuzu muad edilmişti. Kuzular eski ayetteki kurban sisteminde ve Mesih hakkındaki peygamberliklerde önemli bir rol oynar. Mısır'dan çıkış 29, 38 ve 46'da bir yaşındaki kuzuların günde iki kez sunulmasını anlatır. Tanrı şöyle demişti. Bunu kuşaklarınız boyunca sürekli bir yatmalık sunu olarak Rabbin huzurunda buluşma çadırının girişinde sunacaksınız. Orada sizinle buluşacak ve sizinle konuşacağım.
[00:02:37] Kuzunun sunulması halkın günahları için sembolik olarak kefaret görevi görürdü. Böylece Tanrı ile bağ kurabilirlerdi. Tanrı halkına itaat etsin diye emirler vermiyordu. Onlarla buluşmak ve konuşmak da amacı. Aynı Aden bahçesinde olduğu gibi. Tanrı sonunda o beklenen kuzuyu gönderdi. Onu ilk tanıyan kişi Vahdici Yahya'ydı. Vahdici Yahya, İsa'yı ilk gördüğünde işte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı kuzusu diyerek İsa'nın bu nihayet kurban olduğunu açıkça belirtmişti.
[00:03:09] İsa Mesih bu dünyaya işte bu amaçla gelmişti. Tanrı suretinde yaratılmış olan seni ve beni bu dünyanın egemenliğinden kurtarmak ve bizleri kalıcı olan göklerin egemenliğinde Aden bahçesinde olduğu gibi Tanrı ile buluşturmaktı. Fakat Romalılar mektubunda okuduğumuz üzere günahın bedeli ölümdü ve insanlık günahlarında ölüydüler. Yani günahkar insanlar kendi çabalarıyla kendilerini bu ölümden kurtaramazlardı. Tevrat ve Zebur'da Tanrı'nın bizim günaha olan eğilimizin farkında olduğunu görüyoruz. İtsel anlamda günaha köle olan bizler kendi iyi işlerimizle kurtulamazdık. İşte bu vahim durumda bizler Tanrı'ya ulaşamazken Tanrı bize ulaştı. Söz beden aldı ve aramızda yaşadı. Bir farklı deyişle baba onunla aynı özü paylaşan biricik oğlunu dünyaya gönderdi. İsa Mesih kendini alçalttı. Tanrı halkını günahtan ve günahın getirdiği ölümden kurtarmak için gerekli olan her şeyi yaptı. İbrahim İshak'la dağda denenirken durumunu bir baba olarak sıkça düşünmüşümdür. Hayal bile edemem. Fakat neden yaptığını binlerce yıl sonra öğrendik. Tanrı, İbrahim'in yapmasını istemediği bir şeyi kendi yapacaktı. Kendi oğlunu ölüme teslim edecekti. Öyle ki oğul, ölümü aracılığıyla kötü olanı yenmekle kalmayacak, aynı zamanda insanlar üzerinde egemen olan ölümün gücünü ortadan kaldıracaktı.
[00:04:30] Neden? Çünkü Tanrı suretinde yarattığı halk ile güven ve sevgi üzerine kurduğu bağı tekrar sağlayacaktı. Özetle hayvan kurbanları bireyin günahlarının affını deneyimleyebilmesi için Tanrı tarafından emredildi. Hayvan günahkarın yerine geçen bir vekil olarak hizmet ederdi. Ancak yalnızca geçici olarak. Bu yüzden kurbanların tekrar ve tekrar sunulması gerekirdi. Hayvan kurbanları, İsa Mesih'in nihai kurbanı ile sona erdi. İsa Mesih, bir defaya mahsus ve sonuçta kadar geçerli olan nihai kurban vekiliydi. 1. Timoteus 2, 5 ve 6'da şöyle der. Çünkü tek Tanrı ve Tanrı ile insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa'dır. Hayvan kurbanları, Mesih'in bizim yerimize kendini sunacağını Önceden haber veren bir gölge niteliğindeydi. İsa Mesih günahlarımıza üstlendi ve bizim yerimize öldü. İsa'nın çarmıhta ölmesi Tanrı'nın insanlığa olan büyük sevgisinin bir göstergesidir. Yuhanna 3-16 bunu şu şekilde ifade eder. Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki biricik oğlunu verdi. Öyle ki ona ima edenlerin hiçbiri mahvolmasın ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. İsa'nın ölümü ve dirilişi insanlara kurtuluş getirdi ve onlara sonsuz yaşam vaad etti. İsa'nın çarmıhta kendini feda etmesiyle günahın bedeli bir kez ve sonsuza dek ödendi. Bundan dolayı başka bir kurbana ihtiyaç kalmamıştır. İsa Mesih'in kurbanı Tanrı ile insan arasında sonsuz bir barış ve bağ kurar. Paulus Romalılar 5-8'de şöyle der. Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor. Biz daha günahkarken Mesih bizim için öldü. Bu Tanrı'nın sevgisinin en büyük ifadesidir. İsa bizim yerimize geçerek günahlarımızın bedelini ödemiştir. Bazen bu müjdeye cevap olarak hayır ben kendi günahımın bedelini öderim ve hatta her koyun kendi bacağından asılır dendiğini duyarım. Fakat bildiğimiz üzere yaşayan bir koyun kendi bacağından asılmaz. Bir anlamda bacağından asılı koyun zaten yargılanmıştır. Elbette Tanrı'nın yargısıyla tek başına yüzleşebilirsiniz. Fakat kendi amellerinize kurtulmanız mümkün değildir. Romalılar 3 Rumi'de okuduğumuz üzere bu nedenle yasanın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü yasa sayesinde günahın bilincine varılır. Suretinde yarattığı insanlığı, ölümün getireceği sonsuz ayrılıktan esirgemek isteyen Tanrı, kendi amellerimize değil, Aden bahçesinden beri istediği gibi ona güvenmemizi bizden istiyor. İsa Mesih'in çarmıhta ölümü ve 3 gün sonraki dirilişiyle başardığı kurtuluş ve zafere güvenmeye davet ediliyoruz. Aynı zamanda İsa Mesih'in dirilişi onun ölüm üzerindeki zaferini ilan eder. Paulus 1. Korintiler 15 55'den 57 kadar olan bölümde şöyle der. ''Ey ölüm! Zaferin nerede? Ey ölüm dikenin nerede? Ölümün dikeni günahtır. Günah ise gücünü kutsal yasadan alır.'' Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bizi zafere ulaştıran Tanrı'ya şükürler olsun. Günahın gücü ölüm, İsa'nın dirilişiyle yok edilmiştir. İsa sadece bizim için ölmekle kalmamış, aynı zamanda ölümden dirilerek bize de diriliş umudu vermiştir. Bu zafer, tüm inananlara Tanrı'nın sonsuz yaşamını vaat etmesinin temelidir. Yuhanna 11, 25 ve 26'da İsa şöyle der, ''Diriliş ve yaşam benim. Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecektir.'' Buna iman ediyor musunuz? Bu sözler bir peygamberin değil kendisini insanlık için feda eden İsa Mesih'in sözleridir. Belki sizler de kurban sunacaksınız veya etrafınızda sunanlar olacaktır. Bu hepimize günahın bizlere getirdiği yükü hatırlatmalıdır. Günahsız günahlar için feda edilir. Aynı şekilde bizlere kalıcı şekilde günahtan ve ölümden kurtuluş sunan İsa Mesih de kendisini günahsızken bizler için feda etti. 2. Korintler 5-17'den 21'e kadar olan bölümde şöyle der. Bir kimse Mesih'teyse yeni yaratıktır. Eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur. Bunların hepsi Tanrı'ndandır. Tanrı Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı ve bize barıştırma görevini verdi. Şöyle ki, Tanrı insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma sözünü bize emanet etti. Böylece Tanrı aracılığımızla çağrıda bulunuyormuş gibi Mesih'in adına elçilik ediyor, onun adına yalvarıyoruz. Tanrıyla barışın. Tanrı günahı bilmeyen Mesih'i bizim için günah sunusu yaptı. Öyle ki Mesih sayesinde Tanrı'nın doğruluğu olalım. Çağrımız, müjdemiz budur. Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.
[00:09:03] Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
[00:09:05] Bir sonraki podcastımızdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın. Görüşmek üzere.
