Episode Transcript
[00:00:00] Speaker A: Arkadaşlar merhaba, Hristiyan Ahlakı hakkındaki podcast serimize hoş geldiniz. Bu serimiz boyunca Antalya İncil Kiliseleri Baş Pastörü Ramazan Arkan bizimle birlikte olacak.
Hazırsanız başlayalım.
[00:00:22] Speaker B: Merhaba arkadaşlar. Yine bir Hristiyan ahlakı öğretiş serisinde sizinle birlikteyiz. Özellikle Hristiyan ahlakının dayanması gerektiği önemli iki temelden bahsetmiştik. Birincisi Tanrı'nın kimliği ve karakterini yansıtmalıdır. İkincisi de İsa Mesih'in davranışları, tutumları ve sözlerini aynı zamanda yansıtmasıdır. Bizler bir karar almadan önce sormamız gereken en önemli soru budur. benim alacağım karar, atacağım adım gerçekten tanrımın, inandığım tanrımın kimliğini ve karakterini mükemmel bir şekilde yansıtıyor mu? İkincisi, İsa Mesih'in benzerliğinde şekillenen bir ahlak temeli üzerinde mi karar veriyorum? Çünkü İsa Mesih'in hatırlarsanız geliş amacı budur demiştik. Davranışları, tutumları ve sözleriyle bize model alabileceğimiz kusursuz, mükemmel bir örnek olmak için. Tabii ki bunun için de sormamız gereken soru budur. Benim alacağım karar İsa Mesih benim yerimde olsaydı ne yapardı sorusu. Bugün bakacağımız en önemli temellerden birisi ise Tanrı sözüdür. Hristiyan ahlakını şekillendiren en önemli temellerden birisi Tanrı sözüdür. Belki birçoğumuz fark etmeyiz. Binalara baktığımız zaman belki binaların daha çok görüntüleri bizim dikkatimizi çeker. Ama binalarda en önemli şey binaların görüntüleri, pencereleri ya da dış özellikleri değil daha çok temelidir. Eğer temel sağlam değilse o bina ne kadar güzel olursa olsun hiçbir şekilde ayakta duramaz. Gelecek olan birçok felaketlerden ya da aynı zamanda afetlerden. Biz ülkece bunu birçok defa aslında tecrübe ettik. O yüzden hepimiz biliyoruz ki bir ev için en önemli yer temeldir. Aynı şekilde ahlakımız için de en önemli şey temeldir. Eğer temelimiz bizim Tanrı sözüne dayanan bir temel değilse o zaman o temel üzerine inşa edeceğiniz hiçbir ahlaki sistem ayakta duramaz Hristiyan inancına göre. Bu yüzden Paulus Korinthler'e yazdığı mektupta diyor ki, ''Herkes nasıl bir temel attığına dikkat etsin.'' Temelin önemli olduğunu vurguluyor. Sadece Paulus değil, İsa'nın öğretilerine baktığımızda da aynısını görüyoruz. İsa, Matta 5, 6 ve 7. bölümlere baktığımızda öğrencilerine ve büyük bir kalabalığa ahlaki birçok konular üzerinde öğretiş veriyor. Ve bu konular üzerinde öğretiş verdikten sonra Tanrı'nın buyruklarını, isteğini o insanlara ilettikten sonra 7. bölümde bir benzetme ile ne kadar önemli öğretişler verdiğini vurguluyor. O benzetmede İsa diyor ki Benim sözlerimi duyup uygulayan herkes evini kaya üzerine kuran akıllı adama benzer. Yeller eser, seller basar ama ev yıkılmaz. Çünkü kaya üzerine kurulmuştur. Temeli sağlamdır. Ama diyor benim sözlerimi duyup uygulamayan kişi evini diyor kum üzerine inşa eden budala adama benzer. Yeller eser, seller basar ama evin yıkımı korkunç olur diyor. Bakın dikkat ederseniz bu benzetmede iki tane adam var. Biri akıllı, biri budala. Ve her ikisi de bir ev inşa ediyor. Ve dikkat ederseniz her iki eve de gelen saldırılar aynı saldırılar, aynı felaketler. Ama sonuç farklı. Yani birinde ev yıkılırken diğerinde sağlam bir şekilde durmaktadır. Neden? Çünkü temel sağlamdır. Ve İsa dağdaki öğretişlerini, ahlaki öğretişlerini insanlara öğrettikten sonra diyor ki, işte benim sözlerimi duyup uygulayan herkes temeli, ahlak temeli sağlam bir temel üzerine dayanmaktadır. O yüzden bizim gerçekten ahlakımızı şekillendiren sözler, davranışlar daha çok etkenler nelerdir? Bunu sorgulamamız çok önemli. Ben bir karar alırken benim bu kararımı etkileyen toplumun davranışları mı? Toplumun benden istediklerimi, gelenekler, görenekler mi? Ya da insanlar ne der sözüyle beni harekete geçiren eylemler mi? Yoksa gerçekten Tanrı'nın sözünde herhangi bir buyruğa, öğretiye ya da herhangi bir ilkeye dayanan bir ahlak mı? Bu yüzden Hristiyan ahlakında Tanrı sözünün önemi büyüktür alacağımız kararlarda. Çünkü Tanrı sözünün amacı budur biliyor musunuz? Tanrı sözünü bize kendisini açıklamak ve tanıtmak için göndermiştir. Tanrı bize sözünü kitaplığımızın bir köşesini doldurması için değil ya da duvarın bir köşesine asarak bizi gelebilecek her türlü felaketlerden, kazalardan, belalardan korusun diye de göndermedi. Tanrı sözünü neden gönderdi? Biz o sözü okuyup o sözün içerisinde hem Tanrı'yı tanıyalım hem de Tanrı'nın buyruklarını ve isteklerini bilerek hayatımızı ona göre yönlendirelim diye. Bazı insanlar Tanrı'nın buyruklarını sanki çağ dışı olarak algılamaktadır. Ama gerçekten inandığımız gerçek Tanrı ve O'nun gerçek sözleri ise aslında O'nun buyrukları ve sözleri, öğretişleri bizim hayatımızı zorlayan ya da ne bileyim bizi bir şekilde hapseden buyruklar değil, özgürlüğümüzü kısıtlayan buyruklar değil, tam tersine getirdiği sınırlarla bizim hayatımızı koruyan, aynı zamanda bizim hayatımızı bir düzene sokan buyruklardır. John Calvin, önemli Hristiyan yazarlardan birisi, Tanrı'nın yasasını yani sözünü bir kaleye benzetmiştir, biliyor musunuz? Şehrin kalesi, surlarının amacı nedir? O şehrin içerisinde yaşayan insanları hapsetmek değil, o şehrin içerisinde yaşayan insanları dışarıdan gelebilecek her türlü felaketlere ve kötülüklere karşı korumak içindir. Aynı şekilde Tanrı'nın sözündeki birçok ilkeler, buyruklar, öğretişler de bizim hayatımızı kısıtlamak için değil tam tersine korumak için ve bir düzen oluşturmak için gönderilen buyruklardır. O yüzden bizim yapmamız gereken en önemli şey Hristiyan olarak herhangi bir ahlaki karar almadan veya herhangi birini bir karara yönlendirmeden önce sormamız gereken en önemli sorulardan birisi bu olmalıdır. Benim alacağım bu karar ya da atacağım bu adım ya da takınacağım bu tutum veya davranış kuracağım bu ilişki Gerçekten Tanrı sözünde bir öğretiyle, bir buyrukla destekleniyor mu? Biz insanlara sadece ahlaki konuları işte bu yanlış, bu doğru diye geçiştiremeyiz. İnsanlara bir şeyin yanlış, bir şeyin doğru olduğunu Tanrı'nın sözünden örnekler göstererek ispatlamamız gereklidir. Ahlak benim düşüncelerime ya da benim öğretilerime dayanır. Oysaki ne dedik? Bizim ahlakımız benim düşüncelerime ya da toplumun düşüncelerine değil, Tanrı'nın isteğine ve Tanrı'nın düşüncelerine dayanmalıdır. Bu yüzden de Tanrı sözünü bilmek önemlidir, okumak önemlidir. Çünkü o sözün içerisindeki birçok öğreti ve buyruklar bizim nasıl bir ahlak sergileyeceğimizi bize gösterecektir. ve ahlakımızın temelini bize gösterecektir.
Dediğimiz gibi ahlakımızın temeli gerçekten önemlidir.
[00:08:19] Speaker A: Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
Bir sonraki podcastınızdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın. Görüşmek üzere.