Gazete manşetlerinden kendi içimizdeki fırtınalara kadar, barış neden bu kadar zor bulunan bir hazine? Tarih, boşa çıkan anlaşmalar ve kırılan ateşkeslerle dolu. Belki de barışı yanlış malzemelerle, eksik bir projeyle inşa etmeye çalışıyoruzdur.
Tyrannus'un bu yeni bölümünde, Dağdaki Vaaz'ın o güçlü sözüne odaklanıyoruz: "Ne mutlu barışı sağlayanlara!" Gerçek ve kalıcı barışın neden sadece iyi niyetle değil, ilahi bir müdahaleyle mümkün olduğunu keşfediyoruz. İsa'nın "Barış Prensi" unvanının ardındaki bedeli ve O'nun getirdiği barışın neden bu dünyadaki hiçbir anlaşmaya benzemediğini inceliyoruz. Aziz Francis'in ilham verici duasıyla, bizlerin de bu ilahi barışın birer elçisi olmayı nasıl öğrenebileceğimizi tartışıyoruz.
Eğer kendi hayatınızdaki ve etrafınızdaki çatışmalardan yorulduysanız ve kalıcı huzurun kaynağını arıyorsanız, bu bölüm tam size göre.
"Hak ettiğini bulsun" mu dersiniz, yoksa "bir şansı daha hak ediyor" mu? Merhamet zayıflık mıdır, yoksa en büyük güç mü? Tiranus'un bu yeni bölümünde,...
İsa Mesih'in Düğün Şöleni Benzetmesi | Matta 22:1-14 Merhaba! Bugünkü podcastimizde, Matta 22:1-14'te bulunan İsa Mesih'in düğün şöleni benzetmesini inceliyoruz. Bu benzetme, Tanrı'nın krallığını...
İyi Samiriyeli hikayesini hep bir iyilik ve komşu sevgisi dersi olarak mı duydunuz? Peki ya bu hikaye, aslında insanlığın düşüşü ve Mesih'in kurtarışını anlatan...