Episode Transcript
[00:00:00] Arkadaşlar merhaba.
[00:00:01] İsa Mesih'in benzetmeleri hakkındaki podcast serimize hoş geldiniz. Bu serimiz boyunca ben Özgür Cerdan sizinle birlikte olacağım. Hazırsanız başlayalım.
[00:00:18] Arkadaşlar merhaba. Bugün birlikte benzetmelerimize devam edeceğiz. Elbette birçok benzetmeye baktık. Biraz daha farklı bir formatla, farklı bir şekilde bakacağız. Rabbin sözüne hem daha derinden bakmak, hem de daha uzun bir şekilde daha sizden gelen sorulara cevap verecek şekilde yapmaya çalışacağız. Bugünkü benzetmemiz bağ kiracıları benzetmesi. İlk başta birlikte okuyacağız. Ondan sonra bu ayetlere teker teker bakıp en çok merak ettiğimiz konulara değineceğiz. Gelin başlayalım.
[00:00:46] Benzetmeye tam olarak başlamadan önce ilk başta sizinle bir şey paylaşmak istiyorum.
[00:00:50] Benzetmelerde en önemli nokta İsa Mesih kiminle konuşuyor ve neden bu benzetmeyi onlara anlatıyor. Genellikle bu benzetmelerin öncesine giderseniz çok net bir şekilde görebilirsiniz. Bazen İsa Mesih yargı altında olan insanlarla konuşuyor, dini liderler tarafından ezilmiş insanlarla. Bunu bazen bir vaaz sonrasında yapıyor ya da bir mucize sonrasında yapıyor. Fakat burada çok önemli bir durum var. İsa Mesih son haftasında kendini ele vermek üzere ve bu son haftasını nasıl değerlendiriyor? Tapınağa giriyor, tapınağı temizliyor, temizledikten sonra çıkıyor ve bir sonraki gün tekrar giriyor ve girdikten sonra Sorgulanıyor. Bir sorguya çekiliyor dinli liderler tarafından. Ve elbette Matta 21'in 23. ayetinde İsa'nın yetkisi sorgulanmaya başlıyor. Sen bunları ne yetkiyle yapıyorsun?
[00:01:38] Çünkü ona karşı çok öfkeliler.
[00:01:40] Düzenlerini kurdukları dini sisteme İsa Mesih bir nevi çomak sokuyor. Ve buna elbette tepkisiz kalamıyorlar.
[00:01:48] İsa Mesih genellikle 2-3 tane benzetmeyi üst üste anlatır. Fakat görüyoruz ki hem burada, hem Luka'da, hem Markos'ta İsa Mesih arda arda birçok benzetmeyi anlatıyor. Bunun nedeni var elbette. Çünkü dediğimiz gibi son haftasında. Ve bu benzetmeyi kime anlatıyor? Dini liderlere.
[00:02:06] onu reddeden, onun öğretilerini kabul etmeyen din liderlere bu kadar zaman ayırıyor İsa Mesih. Ve bunun nedenine birlikte bakacağız şimdi. Bağ kiracılara benzetmesi Matta 21, 33'ten başlayarak okuyacağım.
[00:02:20] Özellikle 33'den 43'e kadar olan bölümle birlikte bakacağız.
[00:02:24] İsa Mesih şöyle giriyor, bir benzetme daha dinleyin. Toprak sahibi bir adam bağ dikti, çevresini çitle çevirdi. Üzüm sıkma çukuru kazdı, bir de bekçi kulesi yaptı. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıktı. Bağ bozumu yaklaşınca ürünlerinden kendisine düşeni almaları için kölelerini bağcılara yolladı.
[00:02:43] Bağcılar adamın kölelerini yakaladı, birini dövdü, birini öldürdü, ötekini de taşladı. Bağ sahibi bu kez ilkinden daha çok sayıda köle yolladı. Bağcılar bunlara da aynı şeyi yaptılar. Sonunda bağ sahibi oğlumu sayarlar diyerek bağcılara onu yolladı. Ama bağcılar adamın oğlunu görünce birbirlerine mirasçı bu, gelin onu öldürüp mirasına konalım dediler.
[00:03:06] Böylece onu yakaladılar.
[00:03:08] Bağdan atıp öldürdüler. Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne yapacak?
[00:03:14] İsa'ya şu karşılığı verdiler. Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek. Bağı da ürününü kendisine zamanda verecek olan başka bağcılara kiralayacak.
[00:03:24] İsa onlara şunu sordu. Kutsa yazılarda şu sözleri hiç okumadınız mı? ''Yapıcıların reddettiği taş, işte köşenin baştaşı oldu.'' Rabbin işidir bu. Gözümüzde harika bir iş. Bu nedenle size şunu söyleyeyim. Tanrı'nın egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştiren bir ulusa verilecek. 45. ayette şöyle tamamlıyor. ''Başkâinler ve felisiler İsa'nın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar.'' Evet, İsa Mesih'in bu benzetmesini de aslında konuyu bayağı hızlı bir şekilde kavrayabiliyoruz. Fakat elbette yanlış anlaşılmalar bazen oluyor. Veya bunu kendimize nasıl uyarlayacağız? Bizim hakkımızda ne diyor bu ayetler? Onu merak ediyoruz. Ve burada benzetmeler için aslında bir ders çıkıyor. Yani benzetmelere baktığımızda sormamız gereken sorular var. Kime, neden ve aynı zamanda benzetmeler nasıl bir yapıdaydı? O zaman, o 2000 yıl önce bunu duyanlar nasıl tepki verdiler? Biz şu anda uyuduğumuzda bize bir hikaye gibi geliyor. Etrafımızda böyle bir durum yaşayan çok az insan vardır. Bu nedenle bizim bir bağ kurmamız çok zor.
[00:04:28] Fakat onlar duyduğunda nasıl tepki verdiler? Tam olarak tepkilerini elbette sonunda görüyoruz ama bizler kavrayamasak da şunu bilebiliriz.
[00:04:37] Benzetmelerin hepsinde İsa Mesih bilindik, insanların yaşadığı bir durumu anlatıyordu. Fakat hemen hemen her zaman sonunda doğru ya da bazen ortasında konuyu öyle bir değiştiriyordu ki dikkat çekiyordu. Yani beklenmedik bir şekilde hikayeyi sonlandırıyor. Ve İsa Mesih onu burada yapıyor aslında. Bir adam var, bağ kuruyor, ihtiyacı olan her şeyi sağlıyor. Sonra onu kiracılara veriyor çünkü farklı bir işi var. Gidiyor o yola çıkıyor ve sonra kiracılara zamanı geldiğinde, hasat zamanı geldiğinde kölelerini gönderiyor. Diyor ki gidin hakkım olanı istiyorum.
[00:05:11] Hakkımı olanı alıp gelin. Fakat bağı kiralayan kişiler bu bağ sahibine katılmıyor. Vermek istemiyorlar. Hak ettiğini vermek istemiyor. Ve ilk başta kölelerden birini dövüyorlar, diğerini öldürüyorlar, diğerini taşlıyorlar.
[00:05:27] Ve bu elbette biz okurken bu hikayede her şey normalken, bir anlamda normalken elbette yaptıkları çok kötü bir şey. Fakat insan olarak yaşadığımız dünyadan dolayı anlıyoruz. Bencil bir şekilde insanlar böyle bir şey yapabiliyor. Çok ilginç bir şey var. Buradaki toprak, bağ sahibi oğlunu gönderiyor.
[00:05:43] Oğlumu sayarlar diyor.
[00:05:45] Aslında en önemli noktası bu.
[00:05:49] Bu insanlar hak ediyor mu oğluyla konuşmayı? Neden daha önce toprak sahibi gidip de yok etmiyor bu insanları? Sonuçta zengin bir adam.
[00:05:57] İstese belki çok daha fazla adam toplayıp orayı yakar, yok ederdi. Aslında benzetmeyi okuyunca ve özellikle son kısma baktığımızda durumu anlıyoruz.
[00:06:06] İsa Mesih din liderlerden bahsediyor burada.
[00:06:10] Bağ var.
[00:06:11] Bağa kendi krallığı, Tanrı'nın egemenliği, egemenliğini halkı aracılığıyla devam ettirmek istiyor ve onlara veriyor. Burada Bağcılar, din liderler oluyor.
[00:06:23] Elbette kendi hizmetçilerini, hizmetkarlarını yani peygamberleri gönderiyor tekrar ve tekrar.
[00:06:31] Ve Tanrı'nın halkı O'nu kabul etmek yerine, O'nun bir nevi disiplinini kabul etmek yerine, O'nun öğretilerini kabul etmek yerine tam tersini yapıyorlar. O'nu inkar ediyor.
[00:06:43] Ve hatta gönderilen peygamberleri öldürüyorlar, dövüyorlar, taşlıyorlar. Bunu özellikle Yeremya peygamberde ve Yeşaya peygamber, biraz sonra alıntı yapacağımız Yeşaya peygamberlerde görüyoruz. Ve hepsinde böyle oluyor. Hepsinde bir reddediş var. Ve burada Tanrı'nın elbette merhametini görüyoruz. Tekrar ve tekrar gönderiyor kölelerini, halkını, peygamberlerini. Diyor ki gidin anlatın.
[00:07:10] Geri çağırın.
[00:07:11] Bir fırsat daha verin. Bir fırsat daha verin. Kaç peygamber?
[00:07:15] Gelip geçiyor. Ve bazen tövbe ediyorlar. Aslında gerçek geçmişine baktığımızda İsrail hemen onları tekrar reddedip tekrar aynı yoldan devam ediyorlar. Buradaki anlatımda bir benzetmede bağdan bahsediyoruz. Tanrı bir bağ dikiyor. Burada gördüğümüz. Bu elbette bizi hemen Yeşaya 5'i hatırlatıyor. Yeşaya 5, 1'den 7'ye kadar olan bölümde hemen bakalım.
[00:07:37] Tanrı bağ diktiğinden bahsediyor halkı için.
[00:07:40] Burada daha çok İsrailoğullarından bahsediyor. Ve diyor ki, toprağı belleyip taşları ayıkladı. Seçme asmalar dikip orta yere bir gözcü kulesi yaptı. Üzüm sıkmak için bir çukur kazdı ve bağının üzüm vermesini bekledi.
[00:07:55] Bu Tanrı'dan bahsediyor. Yani Tanrı olması gereken her şeyi yaptı. Hazır hale getirdi ve teslim etti.
[00:08:03] Teslim etmek demek şu değil, her şey bitmişti anlamında değil. Elbette o bağcıların orada çalışması gerekiyordu, yapmaları gereken sorumluluklar vardı.
[00:08:11] Fakat Tanrı, yani bağ sahibi bir hasat bekliyor.
[00:08:16] Ben size iyi bir şey verdim, o iyi şey artacak, çoğalacak. Bir hasat olacak.
[00:08:22] Bunu en güzel aslında şeyde görüyoruz, Aden bahçesinde.
[00:08:26] Aden bahçesinde Tanrı bir bahçe dikiyor ve Adem ve Habbâ'ya veriyor o bahçeyi.
[00:08:31] Ve diyor ki çoğalın, bereketiniz artsın, egemenliğiniz artsın burada. Ya Tanrı bahçede her şeyi bitirmemiş miydi?
[00:08:39] Bitirmemiş de. Tanrı benim başlattığım işi devam ettirin diyor. Tanrı devamlı halka aracılığıyla yapmak istiyor, bizi dahil etmek istiyor.
[00:08:46] Kendisi yapabilirdi, mükemmel bir şeyle bahçeyi yapıp bitirebilirdi fakat Bizleri dahil etmek istiyor. Bizlerle bir bağ kurmak. Bu da bizlere bir tanrı, uzaktan olan bir tanrı değil, yakın bir tanrımız var. Ve bunu burada da görüyoruz. Ve tekrar ve tekrar bir nevi bağ benzetmesinde olduğu gibi bizlere sorumluluk veriyor.
[00:09:12] İhtiyacımız olan her şeyi karşılıyor. Bağda yapılması gereken her şey yapılmış zaten. Sadece devam ettirin.
[00:09:19] Eğer siz sorumluluğunuzu yerine getirirseniz buradaki bereket artacak ve taşacak.
[00:09:25] Fakat sorumluluğunuzu yerine getirmezseniz bu bereket kendinize sadece tutmaya kalkarsanız bu bereketi İsrailoğulları'nın eski anlaşmaları yaptığı gibi diğer uluslara yayılmasın, onlar duymasın, onlar iman etmesin. Hatta Yunus Peygamber'de çok net görüyoruz. Bunlar bizim düşmanımız, Tanrı'ya karşı geliyor.
[00:09:44] Onlar duyup tövbe etmesin diye. Ve burada da görüyoruz ki Tanrı hak ettiğini almaya kölelerini gönderiyor, elçilerini gönderiyor ve onları dövüyorlar, öldürüyorlar, reddediyorlar ve bu benzetme dediğim gibi en çok şaşırtıcı nokta bu son noktası. Oğlunu gönderiyor.
[00:10:03] Dediğimiz gibi burada normal bir oğul, normal bir baba, normal bir durum yok aslında.
[00:10:08] Her şey normal gibi geliyor kulağa, her şey çok güzel oluyorlar fakat burada bir ayrılık var. Nasıl?
[00:10:14] Normalde böyle sana davranan bir kiracın olsa ve sen çok zengin, varlıklı bir insansın daha fazla adam tutup gider oradakileri oradan kovarsın, attırırsın. Gerekirse yenersin bir anlamda savaşta onları. Fakat Tanrı çok merhametli olduğundan dolayı Devamlı bağ kurma.
[00:10:32] Elçilerimi gönderdim dinlemediler belki oğlumu dinlerler, belki onu sayarlar diyor ayette.
[00:10:38] Ve oğlunu gönderiyor. Ve burada elbette oğul İsa Mesih'in ta kendisi. Ve dediğimiz gibi anlıyorlar durumu.
[00:10:45] Durumu anlıyorlar.
[00:10:47] Ve reddetmeye devam ediyorlar. Bu nedenle İsa birçok benzetme anlatıyor. Fakat İsa Mesih onları bir yerde daha davet ediyor.
[00:10:54] Bir nevi tuzak kurmuyor. Fakat onları durumun ciddiyetini ve oynadıkları rolü anlamalarını istiyor. Yani burada yaptığınız, siz de burada kimin olduğunuz yani bu hikayede hangi karaktersiniz hep yaparız ya bu hikayede ben kimim bunu anlamaya çalışırız. İşte burada o İsa Mesih onların çok iyi anlamasını istiyor ve diyor ki Böylece onu yakalılar, bağdan atıp öldürürler. Ondan sonra bir sonraki ayette, bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılarına ne yapacak?
[00:11:26] Dönüp din liderleri soruyor bunu. Ve onların verdiği tepki çok ilginç. Diyor ki, İsa'ya şu karşılığı verdiler, bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek, bağı da, ürünü de kendisine zamanda verecek olan başka bağcılara kiralayacak.
[00:11:42] İsa Mesih kabul ediyor, doğru.
[00:11:43] Haklısınız. Çok doğru söylüyorsunuz. Ve hemen sonrasında diyor ki İsa onlara şunu sordu.
[00:11:49] Kutsal yazılarda şu sözleri hiç okumadınız mı?
[00:11:52] Ve sonra 118. mezmurdan alıntı yapıyor İsa Mesih. Alıntıda şu. Yapıcıların reddettiği taş, işte köşenin baştaşı oldu. Rabbin işidir bu. Gözümüzde harika bir iş.
[00:12:05] Gelin 118. mezmura bakalım birlikte hızlıca. Bu mezmurda İsa Mesih neden bu mezmuru kullandı? Bu mezmurun önemi neydi o zamanki halk için? Ve bu mezmuru duyanlar ne düşündüler?
[00:12:19] Ne anlama geliyordu bu mezmur? Gelin bakalım. 118. mezmur, ayetler 22 ve 23 diyor ki, ''Yapıcıların reddettiği taş, köşenin baştaşı oldu Rabbin işidir, bu gözümüzde harika bir iş.'' Bu 118. mezmur, fısıh bayramı sırasında, İsa Mesih'in birkaç gün sonra kutlayacağı fısıh bayramında söylenen ayetlerden biriydi, mezmurlardan biriydi.
[00:12:44] Herkes ezbere bilirdi.
[00:12:46] Başından sonuna kadar. Bu Mesih'in, gelecek olan Mesih'in mezmuruydu. Bu ondan bahsederdi. Yani öyle bir taş var ki bütün binanın, bütün Tanrı'nın egemenliğinin üzerine kurulacağı işte o Mesih ve her şey onun üzerine inşa edildi. İşte o köşe taşı, İsa Mesih diyor ki o köşe taşı benim.
[00:13:07] Siz reddettiğiniz kişi o köşe taşı, o Mesih benim. 118. mezmurda geçen.
[00:13:14] Ve elbette bu 118. mezburun anlamında gelecek olan Mesih bütün uluslar içinde, bütün halklar içinde.
[00:13:21] Ve İsa Mesih dinlinderleri diyor ki siz o kötü kiracılarsınız.
[00:13:26] O siz dediğiniz hani öldürülmesi gereken dediğiniz kiracılar var ya.
[00:13:31] O sizsiniz. Ve burada İsa Mesih öleceğini de bildiriyor onlara.
[00:13:36] Kendini feda edeceğini de bildiriyor. Çünkü görüyoruz ki gönderilen kölelerden yani peygamberlerden sonra oğul gönderiliyor ve oğlu öldürüyorlar.
[00:13:45] Oğlu şehrin dışına çıkarıyorlar.
[00:13:48] Ve orada öldürüyorlar. İsa Mesih'e yapıldığı gibi İsa Mesih, Yeruşalem şehrinin içinde öldürülmedi. Yeruşalem'in dışında olan Golgota tepesine götürüldü ve orada haça gerildi.
[00:13:58] İsa Mesih kendini feda etti. Yani halkın reddettiği, dini derlerin, dini otoritenin bunun öğretileri yanlıştır, izlemeyin, takip etmeyin dediği kişi Tanrı'nın planında köşe taşı oldu. En önemli nokta oldu.
[00:14:14] Ve burada gördüğümüz gibi İsa Mesih bilerek gitti çarmıha.
[00:14:18] Olacakların farkındaydı.
[00:14:20] Böyle gizli, saklı bir durum yoktu. Acaba ne olacak diye merak etmiyordu.
[00:14:24] Karşısındakileri görüyor ve onlar birkaç gün sonra çarmıha gelesin diye bağıracak olan din liderlere İsa Mesih bir fırsat daha sunuyor.
[00:14:34] İşte biraz önce yargıyı verdiniz.
[00:14:37] Öldürülmesi gerekiyor. Bunlar kötü bağcılar.
[00:14:40] Yargıyı siz kendiniz söylediniz zaten.
[00:14:43] Fakat ben, o yargı olmaması için bir fırsat daha veriyorum.
[00:14:48] Ve orada onlara sunuyor. Tövbe fırsatı aslında bu.
[00:14:51] Fakat onlar tövbe etmek yerine, bu bölümün matta 21'in sonuna baktığımızda 46. ayette şöyle diyor, ''Onu tutuklamak istedilerse de halkın tepkisinden korktular.'' Yani İsa Mesih diyor ki, ''Ben o Mesih'im.'' O Mesih çağını başlatacak olan göklerin egemenliğini getiren kişi benim. Ve bu göklerin egemenliği benim bedenim üzerine kurulu. Ve sizler de reddeden kiracılarsınız bir nevi.
[00:15:22] Fakat Tanrı hak ettiğini alacak.
[00:15:26] Hasat geliyor.
[00:15:27] Ve o hasat onun payı var.
[00:15:30] Ve gerekirse İsrailoğullarından bu hasat alınacak.
[00:15:35] ve diğer uluslara verilecek.
[00:15:37] Biz de bunu elbette kilise olarak adlandırıyoruz. Çünkü kilisenin başlangıcında Yahudiler de vardı, Grekler de vardı, Romalılar da vardı. Her ırktan, her topluluktan insanın bu mesajı duyup iman ettiğini görüyoruz.
[00:15:50] Başlangıçtan beri bu nedenle farklı dillere çeviririz, herkesin duymasını isteriz. Çünkü ilk başlangıçta olması gereken buydu.
[00:15:58] Fakat kötü kiracılar bunu yapmadılar.
[00:16:01] Ve İsa Mesih onlara bir fırsat daha verdi burada ve onlar onu tekrar reddetti. Ve İsa Mesih bundan sonra devamlı benzetmeler anlattı. Devamlı fırsat üstüne fırsat verdi. Aynı eski anlaşmada olduğu peygamberler gibi fakat onları da reddettiklerini görmüştük. Bu benzetme ne kadar da dini liderlere anlatılmış olsa da ve onlarda asıl pay olsa da bizler için de bir pay var burada.
[00:16:26] Tanrı bizlere de birçok şeyi emanet etti. Mesela siz bu müjdeyi duyan, özellikle imanlı değilseniz, sizler bir sorumluluk aldınız aslında dinleyerek.
[00:16:36] İsa Mesih'in müjdesini duydunuz. İsa Mesih'in kendisini feda etmek için geldiğini, o yaşaya beşte dediği gibi Tanrı'nın bir bağ kurduğunu, bir nevi bir ziyafet halkıyla tekrar bir arada yaşamak istediğini duydunuz.
[00:16:51] Ve bunu yapabilmek için birçok peygamber gönderildi. Ve en sonunda bu bağın sahibi, dünyanın sahibi kendi oğlunu gönderdi. Ve bizler günahımızdan dolayı ona bu karşı baş kaldırdık, onu çağırmaya geldik. Ne kadar da Romalılar, Yahudiler yaptı desek de aslında gelmesinin sebebi bizim günahımızdı.
[00:17:09] Senin benim günahım, onların günaha kadar pay bir rol sahibiydi. Sizler bu müjdeye nasıl tepki vereceksiniz? Sizler dini derler gibi uzakta kalıp çekinecek misiniz? Yoksa ya kültürümüzde böyle derler İsa Mesih gerçekten gelmedi, gerçekten Tanrı'nın oğlu değildi gibi varsayımlarda mı bulunacaksınız? Yoksa sorgulayacak mısınız?
[00:17:30] Ya da değil doğruysa?
[00:17:32] Ya o kötü kiracılar bizlersek? Buna işte davet ediyorum sizleri. Gelin birlikte sorgulayalım. Ve son olarak İsa Mesih dediğimiz gibi Yahudilerin, Romalıların, oradaki grupların reddettiği köşe taşı.
[00:17:46] Yani sadece o göklere gemenliği derken sanki bir cennet kavramıyla düşünmeyin. Aynı zamanda sizin hayatınızın köşe taşı. Benim hayatımın köşe taşı. Yani her şey bu köşe taşı üzerine inşa edilmeli.
[00:18:00] Ben sonradan alıp da onu ekleyemem içine. Ya hayatım zaten güzeldi, İsa Mesih de olsun. Ya ben bazen mesela duyuyoruz, ben Müslümanlara çok kızdım, ben Hristiyan olacağım.
[00:18:11] Öyle bir şey değil bu.
[00:18:12] Dünyanızı alt üst eder böyle bir değişim. Bu nedenle köşe taşı İsa Mesih olmalı. Yahudilerin reddettiği taş köşe taşı oldu diyor Tanrı.
[00:18:22] Göklerin egemenliği işte böyle insanlar tarafından kabul görmemiş, onların gözünde zayıf, onların gözünde değersiz görünmüş köşe taşı Tanrı'nın planının temeli olmuştur. Bizlerde ülkemizde de bazen duyuyoruz ya Tanrı İsa Mesih kendisi çağrıma gerilip zayıf bir şekilde öldürüldü. Böyle Tanrı mı olur? Böyle bir düşünce mi olur? Aynı tepki Yahudilerde de vardı. Onu reddeden Yahudilerde.
[00:18:50] Yani size ve bana uyarı o zaman bu.
[00:18:53] O köşe taşını reddedecek miyim?
[00:18:54] Yoksa o köşe taşını kabul edip, o köşe taşı üzerine hayatımı Tanrı'nın ruhuyla birlikte inşa edecek miyim?
[00:19:06] Dinlediğiniz için teşekkür ederiz. Bir sonraki podcastımızdan haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın.
[00:19:13] Görüşmek üzere.
